( 5.BÖLÜM )
OPERASYONDAN 1 SAAT ÖNCE
Beyaz sarayın kırmızı halılı koridorlarından daha önce hiç
kimsenin görmediği simada biri hızlı adımlarla başkanın odasına doğru
yürüyordu… Bu meçhul kişi
başkanın odasına girer ve hemen saat üç yönündeki camın oradaki Çin malı deri
koltuğa yayılmak yerine başkanın oval ofis diye tabir ettiği odanın kuzey
tarafında bulunan tek kişilik ahşap işlemeli üzerinde kuş tüyü yastık bulunan
sandalyeye oturur… Kimdi bu? Kendinden emin tavırlı, rahatça başkanla
konuşabilen yeni yüz! ...
Ekibinde ona Bostonlu Marcus derler, düşmanları ve
onu sevmeyenlerde kalleş Marcus diyorlardı. Yeni yeni piyasaya girmiş fakat
giriş o giriş ortalığın tozunu dumanına katmıştı. Tek rakibi victordu.
Başkanında kendisini çağırmasının tek sebebi bu olabilirdi.
Başkan oturduğu koltuktan ağır ağır kalkar çekmeceden bir puro
alır ve şöyle bir burnunda gezindirerek koklar halis Küba purosudur… Marcus
hemen yetişir ve başkanın purosunu yakar... Başkan söze başlar ‘’seninle bir
anlaşma yapacağız Marcus, ben sana şu anda Victor’un sahip olduklarından daha
fazlasını ve senin istediklerini vereceğim sende Victoru ölü yâda diri bana
getireceksin.’’ Var mısın yok musun? ...Başkan Victorun kalemi kırıp Marconun
önüne atar… Artık Victor imparatorluğunun sonu için geri sayım başlamıştı...
Marcos bu teklife balıkla daldı, kaçırılacak fırsat değildi
yılladır istediği buydu, ancak bu şekilde Victor’u yenebilecekti ve âlemde tek
olacaktı. Başkan kendisine her türlü desteği vereceğini söylemişti, fakat
kafasında bir soru işareti kalmıştı Victor gibi bir adamını niye harcıyordu,
niye kendisine teslim ediyordu. Bunu başkana sordu fakat başkanın cevabı onu
pek ikna etmemişti. Başkan sadece ‘’Victor işimize yaramıyor artık’’ diyerek
geçiştirmişti. Asıl neden aslında Victor’un çok fazla güçlendiğiydi, Frankin
vurulmasının altından da başkan çıkacağından, kısa vadede Victor’un büyük olay
çıkartacağını bildiği için onu ortadan kaldırmak istiyordu…
Başkan Victor’un istediği hastaneye birkaç adamını yerleştirmişti
ve onlara orda saklanmalarını ve silah sesi duyduklarında arkadaki kapıyı
açmalarını emir vermişti. Marcos en güvendiği 5 adamını yanına almıştı diğer
adamlarını da Victor’un ordusunun içine sokmuştu, onlarda kargaşa çıktığında
Victor’un adamlarını öldüreceklerdi, planını son kez gözden geçirirler… Plan
şuydu, keskin nişancı
hastanenin karşısındaki kilise den Victorun ordusundan 3 kişiyi vuracaktı,
silah sesini duyan içerdeki adamlar hastanenin arka kapısını açarak. Marcos ve
adamlarını içeri alacak, silah sesinden korkan halk telaşa kapılıp kaçmaya
çalışacak ordunun dikkati dağılacak ve ordu içindeki adamları Victor’un
adamlarını öldürecekti, devamında siber destekle uçak ve helikopter düşürülecek
bununla birlikte Victor’un elindeki tüm silahlar çalışmaz hale getirilecekti, Marcos
de adamlarıyla içeri girip operasyona başlayacaklardı…
OPERASYON BAŞLIYOR…
Üç el silah sesinin duyulmasıyla hastanenin arka kapısı
açılır ve Marcos ve adamları içeriye sızarlar… Victor güvenlik amacıyla hastane
içinde adam bırakmamıştı, bu yüzden çok rahat içeriye sızmışlardı, hemen tüm
elektrik kaynaklarını kapatırlar, Victor ve adamlarının 3.katta ameliyathanede
olduklarını biliyorlardı, sessizce yukarı çıktılar Victor’un iki adamını
öldürürler…
Elektrikler kesilince Victor’un ameliyatı yarım kalır, hala
dikemediği damarlar vardı, Frank’in kanaması hala devam ediyordu… Victor
başkanın kendisini sattığını anlamıştı ama şimdilik yapacağı bir şey yoktu
öncelikle Frank’i kurtarmalıydı, fakat karanlıkta bir şey yapamıyordu… Dışarıda
sürekli silah sesleri duyuyordu, ortalığın karıştığını biliyordu başkanın
kendisi için kimi yolladığını merak ediyordu, ama şimdi oradaki güvenlikte
sağlamalıydı… Kontrol ve güvenlik için Samuel’i yollar… Samuel karanlık
koridorda ilerlerken zihninden bir anda sonlarının geldiğini düşünür ve
ürperir… Koskoca yılların eskitemediği yaşlı kurt bugün tuzağa düşürülmüştü…
Tam bunları düşünürken bir anda bacağında bir sıcaklık hisseder ve bir anda
yere yığılır… Sağ bacağından kurşun girip çıkmıştı acı içinde yerde kıvranmaya
başlar bir yandan da bozuk ağzıyla ağza alınmayacak sertlikte küfürler saymaya
başlar… Kafasını kaldırdığında çok şaşırır konuşamaz sadece ‘’ Marcus demek
sendin’ diye mırıldanır ve bayılır…
Marcus
Samuel’in küçük kardeşidir… Yıllar öncesinden mahalde misket oynadıkları sırada
Samuelin Marcus’a hile yaptığını iddia etmesi üzerine aralarında çıkan kavgadan
sonra birbirlerine küserler ve bu yüzden yıllardır konuşmazlar. Her ikisi de
sokaklarda büyümüş, serserilik üzerine master yapmışlardır, sürekli birbirleriyle
rekabet içerisinde yaşamışlardır… Heves ve arzularına düşkün olan Marcus abisi
gibi değildi istediği bir şeyi ne şekilde olursa olsun yapmak isterdi karşısına
abisi çıksa dahi…
Marcus
adamlarına Samueli götürmelerini söyler, kendisi de Victor’un karşına çıkar ve
bir anda elektrikler yanar… Karşısında Marcus’u görünce şaşırmıştı Victor,
başkan kendisi için demek marcosu göndermişti… Victor:
— Demek başkan seni gönderdi haa...
Başka adam kalmadı mı ki senin gibi birini gönderdi.
— Beğenemedin mi Victor, artık sen ve
senin o imparatorluğunun sonu geldi… Artık emeklilik vaktin geldi…
— Sen mi beni emekli edeceksin, sen git
o patronuna söyle bana daha tecrübeli birilerini göndersin ya da kendi gelsin
ordusuyla birlikte…
— Hala kendine çok güveniyorsun Victor,
artık anla şunu sen bittin, senin yıllarca hüküm sürdüğün o topraklar artık
benim hâkimiyetim altında olacak…
— Sende hala heves ve arzularının
peşindesin… Sana bana katıl dedim dinlemedin gittin üç beş sokak serserisiyle
evcilik oynadın, bırak bu oyunları artık adam ol…
— Ha ha ha… Sen şimdiki haline bir
baksana… Bütün adamların yok oldu, en güvendiğin adamının biri masada ölüyor,
diğeri de benim elimde biraz sonra ölecek… Bırak şu inadı da teslim ol beni
uğraştırma.
— Samuele ne yaptın lan köpekkk…
Ben bunun hesabını sana ve o başkana sormaz mıyım lan…
Marcus masa da yatmakta olan Frank’in üzerine kurşun yağdırmaya
başlar… Victor bir anda şok olur eli ayağı tutmaz, can dostu Frank artık yoktu…
Kalleş kurşunlar onu almıştı Victordan… Frankten sonra silahı Victor’a
doğrultur ateş eder ve kolundan vurur… Hemen
kendine gelen Victor üçüncü katın camından aşağıya çalıların üzerine atlar ve
bir anda ortalıktan kaybolur… Marcos hemen adamlarına peşine düşmelerini
söyler… Daha sonra zalimliğin sınırlarını zorlarcasına aklına şeytani bir fikir
gelir… Samuel’in bulunduğu yerin adresini kâğıda yazıp Frank’in üzerine
yapıştırır… Bundan sonrası ise daha korkunçtur, zalim Marcus Frank’in yaralı
bedeninin hastanenin camından sallandırılmasını emreder… Bu zalimce hareketle
Victoru kızdıracağını ve o öfkeyle onu tuzağa düşüreceğini planlar… Kibrin bu
kadar şahlandığı bu zamanda Marcus zafer sarhoşluğu içerisine girmişti, bu
şekilde bir vahşet sergileyerek âlemde nam yapma niyetindeydi…
İçerde bunlar olurken dışarıda Victor’un adamları da öldürülmüştü,
halk şok olmuştu dakikalar içinde Victor’un imparatorluğu yıkılmıştı Frank’in
cesedinin balkondan sallandırıldığını gördüklerinde her şeyin bittiğini
anlamışlardı, insanlar gözyaşları içerisinde Frank’in cansız bedenine
bakıyorlardı… O sırada Marcus balkona çıkar ve halka ukala bir edayla seslenir…
‘’Beni dinleyin ey insanlar, artık Victor ve ekibi tarih olmuştur…
Görüyorsunuz işte Franki, çok yakında diğerlerini de böyle asacağım ve hepiniz
göreceksiniz… Bu âlemde artık benim dediklerim olacak, bundan sonra Victor yok artık kral Marcus var…’’
5.BÖLÜM SONU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder